Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda yeni ders yılına hazırlık çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan kampüsünü öğrencileri için hazırlayan Kurum, diğer yandan da akademik kadrosuna yönelik pek çok seminer ve eğitim düzenliyor.

2015 yılında eğitimde dijital dönüşüme yönelik projeleri hayata geçirmeye başlayan ve ülkemizin ortaöğretimi için dijital dönüşümde model okul olma hedefini koyan Darüşşafaka Eğitim Kurumları, 31 Ağustos’ta Darüşşafaka TİM Gösteri Merkezi’nde tüm akademik kadrosuna yönelik “Eğitimde Dijital Dönüşüm” başlıklı semineri organize etti. Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Dönüşüm Komisyon Üyesi Hayri Cem (DŞ'78) tarafından verilen seminerde dijital dönüşümde yapılması gerekenlere mercek tutuldu.
İnsanların pek çok alışkanlığının dijital teknolojiler sayesinde değiştiğini belirten Cem, “Artık sahip olduğumuz teknolojiler vasıtasıyla işlerimizi evden hallediyoruz. Çocuklarımız sabah yataktan çıkmadan derslerine giriyorlar. Çoğumuz, çarşı pazar dolaşmadan, alışverişlerimizi internet üzerinden yapmayı hızla öğrendik, hatta sevdik. Bu yeni yaşam tarzının geri dönüşü yok. Bu yeni koşullarda yaşamaya alışacağız.” dedi.
Önümüzdeki 10 yıl içinde mevcut eğitim sisteminin çok değişeceğini belirten Cem, “Öncelikle, çok bilgili öğretmenler yerine, bilginin nerede olduğunu bilen ve bilgiyi projeye, üretime dönüştürmek için yol gösteren kişiler öğretmenlik yapacaklar. Eğitim ömür boyu süren bir öğrenme sürecine dönüşecek. Klasik sınıfların yerini metaverse sınıfları alacak. Büyük ihtimalle üniversitelerin yerini de sertifika programları alacak. Uzaktan çalışma biçimi her geçen gün artacak. Z kuşağı da bugünleri nostalji olarak anacak.” diye konuştu.
Endüstriyel devrimlerin sadece üretim biçimlerini değil, toplumsal yaşamın tüm kademelerinde de çok köklü değişimlere neden olduğunu ifade eden Cem, “Kapısından girmekte olduğumuz bu yeni çağda dijitalleşmeyecek ya da dijital gelişmeleri az ya da çok kullanmayacak bir meslek yok gibidir.” diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gelecekte bu trend daha da artacaktır. Bu gelişme elbette eğitim kurumlarını etkileyecektir. Endüstri gelişimine çok önemli katkılar sağlayan eğitim kurumları, yeni çağa adapte olabilmek için çok büyük yapısal değişiklikler geçirmek zorundadır.”
Pandemi sürecinin hızlandırdığı uzaktan eğitim felsefesinin, sınıflarda yapılan, sistematik olarak planlanmış ders günü ve saatlerinde gerçekleştirilen eğitimi ortadan kaldırdığını da sözlerine ekleyen Cem; uzaktan eğitim sisteminin Z kuşağı için çok uygun bir sistem olduğunu, öğrencilerin dersleri diledikleri gün ve saatte, diledikleri mekânda izlemelerinin, öğrenci performanslarını arttırdığını belirtti.
Eğitimcilerin amacının bu yeni dünyayı şekillendirip, yönetecek, geliştirecek bireyler yetiştirmek olması gerektiğini kaydeden Cem, “Bu amaca ulaşabilmek için de öğrencilerimizi daha iyi anlamalı, öğrencilerimizin ilgi alanlarını öngörmeli, dünyadaki eğitim trendlerini kavramalı ve takip etmeli, öğrencilere daha kişiselleştirilmiş bir eğitim deneyimi yaşatmalı, daha akıllı eğitim metotları ve araçları geliştirmeli, kilit eğitim süreçlerini otomatikleştirmeli ve eğitim etkinliğimizi iyileştirmeliyiz.” görüşlerini dile getirdi.
Tüm Haberlere Göz Atın