“Benim Darüşşafaka Kurumu’ndan beklentim, öğrencilerini özellikle ‘yetkin ve yetişkin insan olma’ doğrultusunda geliştirmesidir. ‘Sosyal sorumluluk sahibi insan’ yetiştirme amacı, öncelikle bu kurumumuz için kutsal bir hedef olmalıdır. Çünkü Darüşşafaka, sosyal sorumluluğun canlı bir anıtıdır. Belki de bu konu, ‘sosyal sorumluluk’, bu okulumuzun programları içinde yer almalıdır. Günümüzdeki tüketim öğretisinin dünyayı bir dövüş arenasına çevirmesine ancak böyle karşı çıkabiliriz. Bu konuda Darüşşafaka’ya öncülük yapmak yakışır diye düşünüyorum.” (Erdal Atabek / 27 Eylül 2008 - Cumhuriyet)
Dr. Erdal Atabek, 27 Eylül 2008 Cumartesi günkü Cumhuriyet gazetesinin Gençlik sayfasında yayınlanan “Dünyaya Açılan Kapı: Darüşşafaka...” başlıklı yazıyı kaleme aldı:
Dünyaya Açılan Kapı: Darüşşafaka...
Ne zaman Darüşşafaka adını duysam, ‘Dünyaya Açılan Aydınlık Kapı’ aklımda belirir. ‘Şefkat Kapısı’ adını taşıyan bu okul artık bir ‘dünya okulu’ dur. Çocuklarımıza yetkin bir eğitim olanağı vermek amacıyla kurulan bu seçkin kurumumuzu yıllardır izliyorum. Seçkin bir kitaplık yöneticisinin düzenlediği okullar arası çalışmada Darüşşafaka öğrencilerini hayranlıkla izlemiştim. Darüşşafaka gerçek bir Cumhuriyet okuludur. İstanbul’un öteki seçkin okulları arasında yıldız gibi parlayan bu okulumuz ayrıca ele alınmaya değer bir özellik taşıyor. Türkiye’yi dünya uygarlığına taşıyacak köprüler olan bu okullar, artık dikkatle korunması gereken yapıtlar arasına giriyor.
Bir yandan sayıları gün geçtikçe çoğalan ama nitelikleri artık giderek düşen özel eğitim kurumları, öte yandan eğitimsel yanı bir yana hedefledikleri amaçları ‘bilinçli insan’ yerine ‘inanç-lı insan’ yetiştirmek olan tarikat okulları arasında Cumhuriyet okulları çok daha büyük bir ilgiyi hak ediyor.
Eğitimin amacı dünya genelinde ‘geleceği kavrayan bilgiyle donatılmış, geniş görüş açılı, düşünmeyi bilen, kendini yönetebilen, bilinçli ve kültürlü insan yetiştirmektir’. Kurumsallaşmış seçkin özel okullarımız da Cumhuriyet okulları olma özelliklerini dikkatle korumayı sürdürüyorlar. Darüşşafaka, bütün bu okullar arasında ‘amacı destek gereksinimi olan öğrencilere çağdaş eğitim ortamı sunmak’ gibi özel bir konumla yer alıyor. Destekleyenleri, okulu bitirenleri, öğrencileri, yönetim ve eğitim kadrosuyla büyük bir eğitim hizmeti veren kurum gerçekten de her türlü desteği hak etmektedir.
Günümüzün eğitimi, acımasız bir yarışın antrenmanları özelliğini kazanırken ‘yetkin ve yetişkin insan’ hedefini bir yana bırakmış görünüyor. Benim Darüşşafaka Kurumu’ndan beklentim, öğrencilerini özellikle ‘yetkin ve yetişkin insan olma’ doğrultusunda geliştirmesidir. ‘Sosyal sorumluluk sahibi insan’ yetiştirme amacı, öncelikle bu kurumumuz için kutsal bir hedef olmalıdır. Çünkü Darüşşafaka, sosyal sorumluluğun canlı bir anıtıdır. Belki de bu konu, ‘sosyal sorumluluk’, bu okulumuzun programları içinde yer almalıdır. Günümüzdeki tüketim öğretisinin dünyayı bir dövüş arenasına çevirmesine ancak böyle karşı çıkabiliriz. Bu konuda Darüşşafaka’ya öncülük yapmak yakışır diye düşünüyorum.
Darüşşafaka’nın da, Darüşşafakalıların da yolları açık olsun.
ERDAL ATABEK
Darüşşafaka Cemiyeti olarak, bu güzel yazısı, ilgi ve desteği için Dr. Erdal Atabek’e teşekkürlerimizi sunuyoruz.