25 Eylül '12
53 yıldır ABD’de çocuk psikiyatrisi alanında çalışan Prof. Dr. Ülkü Ülgür (DŞ’51), 25 Eylül 2012 Salı günü Darüşşafaka Lisesi öğrencileriyle buluştu. 1951 yılında Darüşşafaka’dan mezun olduktan sonra 51-59 yılları arasında Darüşşafaka’da doktor yardımcısı olarak çalışan ve 1959 senesinde kendi deyişiyle Darüşşafaka’dan bir taksiyle ayrılarak doğrudan doğruya ABD’ye giden Ülgür, 53 yıldır Darüşşafaka’yı ve ülkemizi ABD’de başarıyla temsil ediyor.

Darüşşafaka’da İngilizce eğitim alan ilk mezunlardan olan Ülgür konuşmasına, Darüşşafakalı olmanın kendisi için çok önemli olduğunu ifade ederek başladı. Darüşşafakalıların daima başarılı, öncü, devrimci ve bulundukları toplumda büyük katkılar yapan kişiler olduklarını söyleyen Ülgür, Darüşşafakalı kardeşlerine, “Kendinizi de öyle görün,” diye seslendi… Ardından da bir anısını paylaştı…

“İzmirliyim. Ben Darüşşafaka’ya dördüncü sınıfta girdiğim zaman, annemi çok özledim, hepinizin özlediği gibi zamanında… Ve bir gün kaçmaya karar verdim. 12 adım derlerdi bizim eski okulda, duvara çıkarsın bir yerden, 12 adım yürürsün, ondan sonra gayet alçaktır o kısım, oradan atlayıp ayrılabilirsin. Ben de 12 adımdan kaçtım, biletimi aldım, İzmir’e gittim. İkinci bir sefer tekrar kaçmaya karar verdim, bu sefer bana bir senaryo hazırlamışlar, döndüğüm zaman Darüşşafaka müdürü beni odasına çağırdı. Seni kovacaktım ama kovmamaya karar verdim, çünkü sana biraz bilgi vereceğim Darüşşafakalılar hakkında, dedi. Darüşşafaka’nın ne olduğunu bana anlattı, ondan sonra odasında bir sürü resimler vardı, resimleri göstermeye başladı, işte bu Salih Zeki’dir, bu Ahmet Rasim’dir, dedi. Türkiye’nin o zaman Osmanlı döneminden başlayarak en başarılı kişilerinin resimlerini gösterdi. Ya sen de bunlar gibi olursun, veyahut pazarda domates satarsın, dedi. O zaman Darüşşafaka’nın önemini gayet iyi anladım ve ondan sonra Darüşşafaka’ya bağlılığım her geçen gün daha da arttı ve bugün her şeyi Darüşşafaka’ya borçlu olduğumuzu hissediyorum. Biz bir aileyiz, sizler de genç kardeşlerimiz olarak bu aileye katılmış durumdasınız. Derslerinize o şekilde sarılın ki, sizler de Darüşşafaka’yı bitirdiğiniz zaman kendinize en üst düzeyde bir yer edinmek için mücadeleye başlayın.”

Ülgür, daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtladı. Çocuk psikiyatrisi alanını seçmesinde Darüşşafakalı olmasının etkisi olup olmadığı sorusuna, muhakkak olmuştur diye cevap veren Ülgür, o döneme nazaran şimdiki öğrencilerin psikolojik destek alma bakımından daha şanslı olduklarını söyleyerek, “Eğer bir sıkıntınız olursa, daima danışmanlarınızla, okul psikologlarıyla paylaşın, içinize atmayın,” tavsiyesinde bulundu.

Darüşşafaka ruhunun yeni nesillere azalmadan nasıl aktarılacağı sorusuna ise, kendi döneminden bugüne duygusal açıdan değişen bir şey olmadığını düşündüğünü belirterek, birlik ve beraberlik açısından hızla gelişen teknoloji ve iletişim olanaklarının olumlu etkisinin olduğunun altını çizdi. Darüşşafakalılara, teknolojiyle ilişkilerini her zaman dengeli yürütmelerini tavsiye eden Ülgür, “Bilgisayar oyunlarının yanında kitap da okuyun, internetten araştırma yapmayı da öğrenin, denge halinde olduğu zaman çok daha olumlu etkisi olur,” önerisinde bulundu.
Washington’da bu sene düzenledikleri Pilav Günü’nde ABD’de yaşayan, çok farklı dönemlerden 50-60 kadar Darüşşafakalı olarak buluştuklarını söyleyen Ülgür, Darüşşafakalı oldukları için hemen kaynaştıklarını ve birbirleriyle bağlarını koparmadıklarını söyledi. ABD’ye gidecek olan Darüşşafakalılara her zaman için destek olmaya hazır olduklarını da belirtti.
Öğrencilere, en güzel devirlerinde olduklarını söyleyen Ülgür, sözlerini şöyle noktaladı: “Her konuya her açıdan baktığınız bir yaştasınız, en zengin yaştasınız. Daima olumlu görmeye çalışın, olumsuz olarak gördüğünüz şeyi de açık açık konuşun. İçinde bulunduğunuz çağ her şeyi sorguladığınız çağ. Fikirlerinizi söyleyin, tepkinizi gösterin, daima tahsilinize bakın, kendinizi iyi yetiştirmeye bakın ve Darüşşafaka’nın başarılara sahip bir aile olduğunu unutmayın.”
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Davut Ökütçü, Dr. Ülkü Ülgür’e Darüşşafaka’yı ziyaret ettiği için tüm okul adına teşekkür etti ve Darüşşafaka ruhunun hangi jenerasyonda olursa olsun değişmediğini vurguladı.
