Daha çok hayal kuruyorum ve hayallerimi büyük tutuyorum. Darüşşafaka'ya geldiğimden beri ressam olmak istediğimi söylüyorum. Bana yardım eden bir okulum olmasaydı, ressam olmak imkansız bir hayal olurdu.
Darüşşafaka 8. sınıf öğrencisi Defne Hadiş, 2001 doğumlu... Darüşşafaka Sınavı'na 2010'da İstanbul'dan katılıyor. Darüşşafaka'da 4. yılını geride bırakan Defne, özellikle resme olan yeteneğiyle dikkat çekiyor. Şimdiden kendine özgü bir tarzı var. Öyle ki 100'lerce resmin arasından Defne'nin resimleri ayırt ediliyor. Darüşşafaka da Defne'ye bu yeteneğini geliştirmesi için her olanağı sunuyor. İlk kişisel resim sergisini geçtiğimiz mayıs ayında Beyoğlu Eller Sanat Galerisi'nde açan Defne, şimdi de ikinci sergisi için hazırlanıyor. Resmin yanı sıra piyano çalan ve basketbol oynayan Defne, pek çok çocuk gibi Darüşşafaka'dan ilk kez 3. sınıftayken adına gönderilen sınav davetiyesiyle haberdar oluyor. Yatılı okul olduğu için annesinin karşı çıkmasına rağmen Darüşşafaka Sınavı'na giriyor ve kazanıyor.
"Kendimi bildim bileli hep resim çizerim" diyen Defne, "Beni kamçılayan ilkokula başladığımda yaşadığım bir olay oldu. O zamanki sınıf öğretme-nim bize gülen yüz ifadesi çizdireceğini söyledi ama ben, öğretmenin istediği gibi çizmedim. Öğretmenim bana kızdı ve resmimi yırttı. O olaydan sonra daha çok portrelere yöneldim" diyor.
Darüşşafaka'daki ilk resim dersinde çok farklı bir ortamla karşılaştığını söyleyen Defne, "İlk dersimizde Selvihan hoca (Özcan), boyalarımızı verdi, dilediğimiz çizmekte özgür olduğumuzu söyledi. Ardından yaptığımız resimleri inceledi, benim resmimi çok beğenmişti. Sonra da zaten hep elimden tuttu. Salvador Dali'nin ve Utku Varlık'ın hayranıyım. Ben de sürrealist çalışıyorum ama Selvihan hocamla kendi tarzımı bulmaya çalıştık. Resme bakıldığında ‘bu Defne'nin’ denmesi lazım” diye anlatıyor. Hislerini renkler ve bir kâğıt aracılığıyla anlattığını belirten Defne şöyle konuşuyor: "İlk sergimde belli tema yoktu. Kelebekler ve insan portrelerinden yola çıktım. Yeni sergimde ise gündemdeki olaylardan da alıntı yapmak istiyorum."
Mimar Sinan Üniversitesi'nde grafik tasarım ve perspektif eğitimi almak isteyen Defne, gelecek hayalini şöyle anlatıyor: "Ressam olmak, bir karavan alıp dünyayı dolaşmak ve insanlara yardım etmek istiyorum. Herkes, ‘doktor, mühendis ol’ diyor. Ama ben hayalini kurduğum mesleği seçeceğim. Büyüdüğümde şu anki hayallerini gerçekleştirmiş Defne olmak benim için en büyük mutluluk olacak." Darüşşafaka'nın hayatının akışını değiştirdiğini vurgulayan Defne, "Daha çok hayal kuruyorum ve hayallerimi büyük tutuyorum. Buraya geldiğimden beri ressam olmak istediğimi söylüyorum. Ban ayardım eden okulum olmasaydı, bu imkansız bir hayaldi. Daçkalı olmak zaten imkansızı başarmaktır. Eski arkadaşlarım 'Defne, sen bir yerlere geleceksin, bizi unutma' diyor. Onlara kendilerini geliştirmelerini, bunun okulla alakasının olmadığını söylesem de aslında var. Onlar da bunu gördükleri için çoğu bu yaşta pes etti.Çünkü gerçeklerle yüzleştiğin zaman sadece hayal kurmak yeterli olmuyor" diyor.