Değişim programlarıyla 2014-2015 eğitim - öğretim yılını yurt dışında geçiren Darüşşafaka Lisesi öğrencileri Fatih Demirci (11. sınıf), Tameris Evirgen (12. sınıf), İlknur Beken (11. sınıf), Ömer Faik Borahan (11. sınıf), Yakuphan Emre Kendir (10. sınıf) ve Eren Güzeloğlu’yla (11. sınıf), bu deneyimlerini ve gelecek planlarını konuştuk.
Fatih Demirci: “Darüşşafakalı profili, değişim öğrencisi olmak isteyenlerin ileride kazanmak istediği profil”
Geçtiğimiz yıl Türk Kültür Vakfı (AFS) iş birliğiyle Kennedy Lugar ABD Burslu Uzun Dönem Öğrenci Değişim Programı’nı kazanarak, 10. sınıfı ABD’nin Indiana eyaletindeki Winamac Community High School’da okuyan ve bu yıl 11. sınıfa Darüşşafaka’da devam eden Fatih Demirci, 11 aylık ABD deneyimini şöyle anlatıyor: “AFS programıyla ABD’nin Indiana eyaletine gittim. Orada olmak benim için çok faydalıydı. Kendime daha güvenli oldum, İngilizcemi geliştirdim. Genel kültürüm gelişti ve bir de beyzbol oynamayı öğrendim. Ben, Winnemen kasabasında kaldım. 2.500 nüfuslu küçük bir kasabaydı. Bir ay içinde bir sürü arkadaşım oldu. Markete gittiğimde beni tanıyorlardı, ‘sen değişim öğrencisi misin?’ diye soruyorlardı. Bu konuda çok heyecanlılardı. Arkadaşlarım çok eğlenceli ve iyi kalpliydiler. Eğer Darüşşafaka’da okumasaydım AFS sınavından büyük ihtimalle haberdar olamayacaktım. Burada okumak sınava girerken bana çok güven verdi. Akademik açıdan geride kalmayacağımı da, İngilizcemin yeterli olacağını da biliyordum. Darüşşafakalı profili, değişim öğrencisi olmak isteyenlerin ileride kazanmak istediği profil gibiydi. Okulda olmaktan çok mutluyum, hep teşekkür etmişimdir o yüzden. Gelecekle ilgili hayallerime gelince: endüstri mühendisliği düşünüyorum. Hem çok para kazanmak hem de yeteneklerimi kullanmak istiyorum. Mimarlık da olabilir.”
Tameris Evirgen: “Akademik olarak kolay bir seneydi”
Yine AFS programıyla 11. sınıfı ABD Wisconsin’deki West Salem High School’da okuyan ve bu yıl Darüşşafaka’da 12. sınıfa devam eden Tameris Evirgen de bu deneyimini şöyle anlatıyor: “Ben de AFS değişim programıyla ABD’nin Wisconsin eyaletine gittim. 11 ay kaldım. Benim gittiğim yer buradan çok farklıydı, çok kuzeydeydi. Kaldığım sürenin büyük bölümü kıştı. Neredeyse kasabanın dışında yaşıyordum, o yüzden çok değişik oldu buradan çıkıp oraya gitmek. Akademik olarak kolay bir seneydi. Sosyal olarak da kabul görmekte zorlanmadım. Bana yabancı muamelesi çok yapılmadı. Çok fazla spor yaptım, ağır bir spor programları vardı. Bu yıl lise son olduğum için oradaki rahat akademik programdan buradaki zor programa dönmek biraz zorlayıcı oldu benim için. Onun dışında çok iyiydi. Bu programa dahil olmamda Darüşşafaka’nın katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. İngilizcenin zaten çok büyük bir katkısı var. Şu an 12’nci sınıf öğrencisiyim, bu yıl sınava gireceğim. Türkiye’de endüstri ya da makine mühendisliği okumak istiyorum. Darüşşafaka’nın katkılarından biri de bizi sosyal insan yapması. Sosyal becerilerle birçok işi yapabilir hale geliyoruz, üniversiteden önce bu yetenekleri elde ediyoruz.”
İlknur Beken: “Darüşşafaka’nın avantajlarını yaşadığım ilk deneyimim oldu”
Aynı programla 10. sınıfı ABD’nin Oregon eyaletindeki Lincoln High School’da tamamlayan 11. sınıf öğrencisi İlknur Beken’in bu deneyimine ilişkin görüşleri ise şöyle: “AFS programıyla ABD’nin Oregon eyaletinde 11 ay kaldım. Ama AFS deneyimi okulumuzun avantajlarını yaşadığım ilk deneyimdi ve bunu ileride iş hayatımızda da göreceğimize inanıyorum. İyi bir eğitim, iyi bir İngilizce ve olayları tolere etme yeteneğimle çok iyi bir yıl geçirdim ABD’de. Okulumda çok mutluyum, bana verdiği şeyleri hiçbir zaman inkâr edemem. Portland’da kaldım, aşırı yeşil ve sürekli yağmur yağan bir şehirdi. Tek zor olan şey toplu taşımaydı. Herkesin arabası olduğu için benim kaldığım eve giden otobüs dörtten sonra yoktu. Onun için onlar gelip beni alıyorlardı. İlk sezon flüt çaldım. Hareket ederek flüt çalıyorduk. İkinci dönemde de perküsyon bandosuna dahil oldum. Yalnızlık ve zorluk çekmedim. Benim için çok güzel bir yıl oldu. Oraya giderken amacım farklı şeyleri denemekti. Yaptığım etkinliklerin hiçbiri ülkemizde yok. Dersler aşırı kolaydı. Zorlanmadım, zaten yatılı okuduğum için aileden uzak kalmak da zor gelmedi. Gelecekle ilgili planlarıma gelince, altı yaşımdan beri hukuk istiyorum. Başka bir ülkede okumak istemiyorum, her ülkenin hukuku farklı, ülkemde yaşamak istiyorum. Galatasaray, Koç ya da İstanbul Hukuk istiyorum. Mezun olduktan sonra da denizcilik ya da sporculuk hukuku istiyorum. Başsavcılık hedeflerim de var.”
Ömer Faik Borahan: “Darüşşafaka sürekli hayatıma bir şeyler katan bir okul”
AFS programıyla 10. sınıfı Macaristan’da tamamlayan Ömer, Faik Borahan, 11. sınıfa Darüşşafaka’da devam ederken, geçtiğimiz yılki deneyimine ilişkin şu görüşleri dile getiriyor: “AFS programıyla Macaristan’a gittim. Üç seçim yapmıştım. Birincisi İtalya, ikincisi Hollanda üçüncüsü de Macaristan’dı. İlk ikisine kontenjan doluluğu yüzünden alınamadım, Macaristan’a seçildim. Kültürel ve akademik olarak çok farklı şeyler öğrendim. Bir dışlanma yaşamadım hatta ilk gittiğim gün insanlar etrafımı kuşattı, çok iyi arkadaşlarım oldu. Macaristan’la ilgili birçok şeyi öğrenmeye çalıştım. O kadar adapte oldum ki beni Macar sanmaya başladılar bir süre sonra. Tipim, Macarları andırıyormuş. Mükemmel bir yıl geçirdim. Darüşşafaka sürekli hayatıma bir şeyler katmaya devam eden bir okul, eminim ki yaşamım boyunca da katmaya devam edecek. Bu okula gelmeden önce tereddütlerim vardı. Ama akademik, sosyal ve kültürel olarak çok fazla şey kattı hayatıma. Sekizinci sınıfta okulum sayesinde yurt dışına çıktım. 10’uncu sınıfta yine okulumun katkılarıyla çıktım. Mutluluk çok küçük bir kelime kalır hissettiklerim için. Beni hayata hazırladı. O gün giderken havalimanında herkes ayrılacağı için ağlıyordu, üzgündü. Ben de biraz üzgündüm ama alışacağımı biliyordum. Bunda da okulumun katkısı kesinlikle vardı. Şu an 11. sınıf fen öğrencisiyim. Makine mühendisliği istiyorum.”
Yakuphan Emre Kendir: “Darüşşafaka, dünya insanı olmamı sağladı”
Avrupa Sınıfı Değişim Programı’yla 9. sınıfı Almanya’da okuyan Yakuphan Emre Kendir, 10. sınıfa Darüşşafaka’da devam ederken, bu deneyimini şöyle anlatıyor: “Almanya’ya bir programla gittim. Gymnasium diye bir okul var. Her yıl bizim okuldan bir kişi gidiyor oraya. Başvuru yapıyorsunuz önce, formlarınız Almanya’ya gidiyor. Seçilirseniz çağırıyorlar sizi. Hazırlık sınıfında ABD’ye gitmiştim, geçen yıl Almanya’ya gittim. Ne yazık ki bizi hiçbir şey bilmeyen insanlar olarak görüyorlar. İnsanlar benimle konuşurken ilk başta çekindiler. Yıl içinde o çekinceleri gitti, alıştılar bana. Bizim gerçek kültürümüzü ve gerçek insanlarımızı bilmiyorlar. Oraya gidenler de Almanca öğrenmeden kendi kültürlerini yaşatmaya çalışıyor. Ben, bunu yanlış buldum. Kendi kültürüne sahip çıkacaksın ama oraya da uyum sağlamak lazım. Benim iki ailem de Alman’dı. Onlara biraz gerçek kültürümüzü gösterdiğimi düşünüyorum. Okul aşaması rahat geçti, ezberden uzak bir eğitim anlayışı var. Ders saatleri dışında ders çalışmadım, derste öğrendiklerim yeterliydi. Bir devlet okulundan oraya gitseydim çok zor olurdu. İngilizce öğreniyor olmamız büyük avantaj. İnsanlara daha açık bakabiliyoruz. Darüşşafaka’da olmaktan mutluyum kesinlikle. Dünya insanı olmamı sağladı burası ve ben de global dünyaya inanıyorum. Hedefim Almanya’da tıp okumak. Orada okuduktan sonra ülkeme dönüp kendi insanıma hizmet etmek istiyorum.”
Eren Güzeloğlu: “Rotary’nin şu ana kadar verdiği en yüksek puanı aldım”
Rotary Uzun Dönem Öğrenci Değişim Programı kapsamında 10’uncu sınıfı ABD’de okuyan Eren Güzeloğlu, 11’inci sınıfa Darüşşafaka’da devam ederken, geçtiğimiz yılki deneyimine ilişkin şu görüşleri dile getiriyor: “Rotary bursuyla ABD’nin Teksas eyaletinin Houston şehrinde Cypress Creek High School ve Cypress Woods High School adlı okullarda okudum. Rotary Kulübü’nün sınavına girdim ve tüm Türkiye’den yaklaşık 40 kişinin içinde en yüksek puanı alarak birinci oldum. Rotary’nin şu ana kadar verdiği en yüksek puanı ben almışım. Darüşşafaka öğrencisiyim dediğim zaman ‘tamam o zaman bu çocuk iyidir’ dediklerini fark ettim. Bunu okul dışı bir yerde kendi yaşıtlarım arasında ilk defa orada hissettim. Birinci oldum ve istediğim ülkeye gidebiliyordum. Ders lerim çok iyiydi. Birçok dersi aynı anda alıyordum. Benim ders listeme bakıp şaşırıyorlardı. Darüşşafaka’nın artısını o şekilde görüyordum. Darüşşafaka’da İngilizce eğitimi bayağı iyi bir noktada. İngilizceye yatkınlığım da olduğu için Teksas’a gittikten bir süre sonra Teksas aksanı bende oturdu. Çok çabuk adapte oldum. Burada hepimiz aynı noktadan geliyoruz ve ortak paydalarımız çok fazla ama orada çok farklı bir dünyadaydım, koskoca Amerika’da tektim. Bunlara karşı idealist bir şekilde durarak kendimi yansıtmaya çalıştım. Ve o kadar çok şey öğrendim ki gittiğimle geldiğim arasında çok fazla düşünce farkı var. Bana çok şey kattı bu anlamda. Artık Darüşşafaka dışındaki hayatı görebiliyorum ve hayatta ne tarz adımlar atmam gerektiğini daha kolay kestirebiliyorum. Benim orada en büyük keyif aldığım şey münazaralardı. Düşüncelerimizi birbirimize anlatırken, ben aslında orada 1 yılda birkaç yaş büyüdüğümü gördüm. Şu an 11’inci sınıf fen öğrencisiyim. Boğaziçi Üniversitesi MIS’i (Management Information Systems, Yönetim Bilişim Sistemleri) çok istiyorum. O olmazsa diğer hedefim elektrik elektronik veya bilgisayar mühendisliği. Yurt dışını da alternatif olarak düşünüyorum. Edebiyata ve felsefeye ilgi duyuyorum. Köşe yazıları yazıyor, çok şiir okuyorum. Çok yönlü bir insan olduğumu düşünüyorum. Muhtemelen üniversitede tercih yaptıktan sonra bunlar hobi olarak hayatımda kalacak. Hayatımı Darüşşafakasız hiç düşünemiyorum. Bu okula gelmek hayatımdaki atılmış en iyi, en güzel adım benim için. Bana evin neresi deseler ilk aklıma gelen Darüşşafaka oluyor. Maraş’ta ailemle yaşadığım evim var, burada ağabeyimle yaşadığım evim var ama asıl ev kavramı benim için hep burası oldu. Kendimi güvende hissettiğim, huzurlu hissettiğim yer, benim için Darüşşafaka. Darüşşafaka yapıtaşım diyebilirim. Eren’i Eren yapan, beni hâlâ geliştiren, ben bu okuldan çıktıktan sonra bile benim karakterime bir şey katacak olan Darüşşafaka.”
Tüm Haberlere Göz Atın