Darüşşafaka Kültürü ve Tarihi Komisyon Üyesi Beşir Özmen, Ekim ayında da Darüşşafaka'nın tarihinden farklı konulara ışık tutmaya devam etti.
12 Ekim 1913 - 14 Ekim 1915 tarihleri arasında hangi ünlü edebiyatçı Darüşşafaka’da öğretmenlik yaptı?
Yahya Kemal Beyatlı, Sâtı Bey, Tevfik Fikret ve Fuad Şemsi Bey’in aziz anısına…
Yahya Kemal Beyatlı 12 Ekim 1913 - 14 Ekim 1915 tarihleri arasında Darüşşafaka’da öğretmenlik yaptı.

Yahya Kemal Beyatlı
(2 Aralık 1884 Üsküp - 1 Kasım 1958 İstanbul)
Tanınmış şair, kültür ve devlet adamı Yahya Kemal Beyatlı’nın Darüşşafaka öğretmenliği, kendisiyle ilgili çalışma ve haberlerde yaygın biçimde yer almaktadır.
Darüşşafaka ile ilgili 1927 tarihli Darüşşafaka: Türkiye’de İlk Halk Mektebi: Darüşşafaka Nasıl Doğdu, Ne Hizmetler Etti, Nasıl Yaşıyor? adlı önemli kaynak kitapta Yahya Kemal, “Muvazzaf Muallimler” arasında şöyle yer almaktadır:
“Kemal Bey Fransızca [Başlama Tarihi] 29 Eylül 329 (12 Ekim 1913) - [Ayrılma Tarihi] 1 Teşrinievvel 331 (14 Ekim 1915)”
Beşir Ayvazoğlu’nun, Yahya Kemal - ‘Eve Dönen Adam’ - Ansiklopedik Biyografi adlı kapsamlı kitabında Yahya Kemal’in iki yıl süren Darüşşafaka öğretmenliğiyle ilgili ayrıntılı bilgi veriliyor:
“Çok sayıda aydın, sanatçı ve devlet adamı yetiştiren Darüşşafaka, eğitim ve öğretim açısından en parlak dönemini, göreve 1913 yılında başlayan ünlü eğitimci Sâtı Bey'in (Sâtı el-Husri) müdürlüğü sırasında yaşamıştı. Yahya Kemal, bu dönemde, muhtemelen Tevfik Fikret'in tavsiyesiyle Darüşşafaka'ya 1300 kuruş maaşla tarih ve edebiyat hocası olarak tayin edilmiş (12 Teşrinievvel 1329 [1913]) ve son sınıflarda iki yıl Asr-ı Hâzır [Şimdiki Yüzyıl] Tarihi, Edebiyat, Fransızca ve Bahis ve Tenkit derslerini okutmuştur. 1330 (1914) yılında ayrıca 650 kuruş maaşla Haydarpaşa İttihat Mektepleri Lisesi son sınıf Türkçe muallimliği yapan Yahya Kemal, ihtiyaç hissedildiği zamanlarda vekil olarak Medresetü'l-Vâizîn'in son sınıfında Medeniyet Tarihi derslerine giriyordu. Bu görevleri, Ziya Gökalp'in teklifi ve olumlu görüşüyle Darülfünun'a Garp Edebiyatı müderrisi olarak tayin edilince sona erdi.”
Aynı kitapta 1913 yılında “Darüşşafaka'da muallimliğe başladı [12 Ekim].” ve 1915 yılında “Darüşşafaka'daki görevinden ayrıldı [14 Ekim].” bilgileri yer almaktadır.
Darüşşafaka kaynakları Sâtı Bey’in 25 Eylül 1913 (Rumi 12 Eylül 1329) ve 21 Nisan 1914 (Rumi 8 Nisan 1330) tarihleri arasında yaklaşık yedi ay süreyle müdürlük yaptığını gösteriyor.

Sâtı Bey (1884-1968)
Sâtı Bey ile ilgili bir makalenin özet bölümünde kendisi ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır:
“Mustafa el-Husrî (1880-1968), Osmanlı Devleti’nin II. Meşrutiyet yıllarında, eğitime hizmetleri, süreli yayınlardaki makaleleri, ilmî tartışmaları ve Fenn-i Terbiye kitabıyla dönemin tanınmış reformist pedagoglarından biridir. Fransız eğitimci H. Spencer’ın (1820-1903) beden, zihin, ahlâk eğitimi tasnifinden etkilenmiş, eğitimi ferdî ve ruhî bir olay olarak ele alarak, onu psikolojinin verilerine dayandırmıştır. Osmanlı Devleti’nin geri kalışına karşı önemli bir çözüm aracı olarak gördüğü eğitim alanında gerek teorik gerekse pratik hizmetler icra etmiştir. Bu bağlamda Darülmuallim’de yetiştirdiği öğretmenleri ve kaleme aldığı yazılarıyla eğitimimiz üzerinde ülkeden ayrıldıktan sonra da etkileri olmuştur.”
Yahya Kemal’in Darüşşafaka’da görev yaparken tanıştığı diğer bir eğitimci de Sâtı Bey’den sonra 14 Haziran 1914 (12 Teşrinisani 1330) tarihinde vekaleten ve daha sonra 25 Kasım 1915 (Rumi 12 Teşrinisani 1331) ve 5 Ocak 1919 (Rumi 5 Kanunisani 1335) tarihleri arasında Darüşşafaka’da müdürlük yapan Fuad Şemsi (İnan) Bey’dir.
Beşir Ayvazoğlu’nun kitabında Fuad Şemsi İnan ile ilgili şu bilgi yer almaktadır: “İNAN, Fuad Şemsi (1883-14 Agustos 1974) Meşrutiyet yıllarında Darülmuallimîn, Darüşşafaka ve Maarif Nezareti Tedrîsât-ı İbtidâiye ve Tâliye müdürlüklerinde bulunmuş önemli bir eğitimci. Fuad Şemsi'yle Darüşşafaka'da, Sâtı Bey vasıtasıyla tanışırlar.

Yahya Kemal, Fuad Şemsi İnan’la tavla oynarken.
Seyircileri arasında Faruk Nafiz Çamlıbel de var.
Aynı kitapta Fuad Şemsi Bey ile Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye (şimdiki Darüşşafaka Cemiyeti) üyelerinden Mehmet Akif (Ersoy) ilişkisi üzerine şu bilgi bulunmaktadır:
“Mehmed Akif’in de çok sevdiği ve Safahat'ın altıncı kitabı olan Asım'ı ithaf ettigi Fuad Şemsi’nin şairliği de vardı; ömrünün son yıllarında Hak (Sebil Yayınevi, İstanbul, tarihsiz) adını verdiği bir şiir kitabı çıkarmıştı.
Fuad Şemsi Bey, Darüşşafaka Cemiyeti’nin 1 Ağustos 1913 (Rumi 19 Temmuz 1329) tarihli genel kurulunda, Cemiyetin saygın Tedris Meclisi (şimdiki Eğitim Komisyonu) üyeliğine seçilmiştir.
Yahya Kemal’in Darüşşafaka’da öğretmenlik yaparken bağlantıda olduğu diğer bir yazar da Ömer Seyfettin’dir (11 Mart 1884-6 Mart 1920):
“Yahya Kemal'in müzmin muhaliflerinden olan Ömer Seyfeddin'le ilk defa nerede, ne zaman ve nasıl karşılaştığı bilinmiyor. Ondan sadece, Halide Edip hakkındaki yazısında, Müttefikler'in Çanakkale'ye büyük bir donanmayla saldırdıkları günlerde, Bilgi Derneği’nde Türkçü aydınların bir araya getirildiği toplantıyı anlatırken söz eder. Bu toplantıda İttihatçı olmayanların Türkçü olamayacağını ileri süren Ahmet Ağaoğlu'na itiraz ederek toplantıyı terk eden Yahya Kemal'i geri çevirmeye çalışanlardan biri de Ömer Seyfeddin'dir; ertesi gün de, onu toplantıya götürmek için Darüşşafaka'ya gelir.”
Yahya Kemal’in Darüşşafaka öğretmenliği ile ilgili olarak Alim Kahraman’ın, Yahya Kemal Beyatlı, Büyük Göçmen Kuş adlı kitabında da teyit edici bilgiler yer almaktadır:
“Paris dönüşünden beri daha çok muhalif çevrelerle düşüp kalktığından henüz bir iş bulamamış olan Yahya Kemal için oldukça sıkıntılı günler başlamıştır. Muhalefetin köklerinin kazınmakta olduğu bu günlerde ‘hesabı henüz görülmemiş mimliler’ gibi görüldüklerinden bazı eski tanıdıklarınca da dışlanmaktadırlar. İşte bu sıralarda Yahya Kemal'e, muhtemelen Tevfik Fikret'in teveccühü sebebiyle, eğitim dünyasından bir el uzanmış; o sıralar Darüşşafaka’ya Müdür olan Sâtı Bey (Sâtı el-Husri) onu bu okulun tarih ve edebiyat hocalığı kadrosuna almıştır. Bu okulda 12 Ekim 1913-14 Ekim 1915 tarihleri arasında iki yıl hocalık yapacaktır. Yahya Kemal ilave olarak 1914 yılında Sultan Selim'de açılan Medresetü'l-vaizinde ve Haydarpaşa'daki Osmanı İttihat Mekteplerinde öğretmenlik” yapmıştır.
Aşağıdaki satırlar gerek Darüşşafaka gerekse de Yahya Kemal Beyatlı’nın 1915 yılında içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarla ilgili bilgi vermektedir:
“Bu sırada babası ise Bursa’ya gelip yerleşmiştir. Babasına yazdığı 15 Nisan 1915 tarihli mektuptan İbrahim Naci Beyin ekzamaya yakalandığı ve o sırada Darüşşafaka’da öğretmen olan oğlundan yardım istediği anlaşılıyor. Yahya Kemal maaşlar yarım ödendiği için kendisinin de sıkıntıda olduğunu belirtmekte; elinde bulunan iki liranın bir lirasını gönderdiğini yazmaktadır.”
Darüşşafaka, Yahya Kemal’in görev yaptığı 1913 yılında 13, 1914 yılında 10 ve 1915 yılında 16 mezun vermiştir. Yahya Kemal’in derslerine girdiği şanslı son sınıf öğrencileri bu öğrenciler olmalı. Darüşşafaka 1916, 1917 ve 1918 yıllarında mezun vermemiştir.
Değerli Hocamızı kendisinin ölümsüz dizeleriyle analım:
“Tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde
Evvel giden ahbâba selâm olsun erenler”
(Ezel meclisinde elbet tekrar kavuşuruz)
Önceden giden sevilenlere selam olsun eren
Darüşşafaka’da karma eğitim ne zaman başladı?
Fettah Aytaç ve Nazıma Antel’in aziz anısına…
18 Ekim 1969 tarihli Darüşşafaka Cemiyeti Genel Kurul’u, Darüşşafaka Yönetim Kurulu’nun 15 Temmuz 1969 tarihinde aldığı karma eğitimin başlamasıyla ilgili tarihî kararını onayladı.
157 Yıllık Bir Eğitim Geleneği, Darüşşafaka Tarihine Bir Yolculuk adlı kitapta aşağıdaki satırları okuyoruz:
“Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu, bu yöndeki kararını 1969 yılında aldı. 15 Temmuz 1969 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısı’nda Başkan Aytaç, ‘Memleketimizin kalkınması ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesi, ananın aydın ve kültürlü olmasını gerektirmektedir. Kadını aydın ve kültürlü olmayan milletler çağdaş uygarlık düzeyine ulaşamazlar. Bu nedenle Darüşşafaka Kız Lisesi kurulmasına gerek ve zorunluluk vardır,’ sözleriyle karma eğitimin başlamasını önerdi. Oybirliğiyle kabul edilen öneri, 18 Ekim 1969 tarihli Genel Kurulu toplantısında da benimsendi.
Ancak yatılı okula kızların da kabul edilebilmesi için öncelikle kız öğrencilerin kalacağı ayrı bir binanın yapılması gerekiyordu. Yapılan ön çalışmaların ardından 15 Mayıs 1970 günü düzenlenen bir törenle binanın temeli atıldı. Törene dönemin İstanbul Valisi Vefa Poyraz da katılarak, ‘Emin ellerde olan Darüşşafaka’nın ben de daima hizmetindeyim. Ne mutlu Darüşşafakalılara,’ şeklinde konuştu. Törenin ardından ayrıca Pera Palas’ta bir kokteyl verildi.”
Bu adımların ardından 1971 yılında ilk kız öğrencilerin eğitime başlamasıyla Darüşşafaka’nın 100 yıllık karma eğitim hedefi gerçekleşmiştir.
Tarihsel Arka Plan
1913 tarihli Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye Salnamesi’nde Darüşşafaka ile ilgili temel iki Tüzük yer almaktadır:
28 Kasım 1871 (Darüşşafaka resmen 25 Haziran 1873 tarihinde açılmıştır) tarihli “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye’nin Vezaifini Müşir Nizamname” (Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye’nin Görevlerini Gösteren Tüzük – Darüşşafaka Cemiyeti Tüzüğü) ve “Darüşşafaka’nın İdaresine Dair Nizamnamedir” (Darüşşafaka’nın Yönetilmesine Dair Tüzük - Darüşşafaka Tüzüğü)
Her iki tüzük de Darüşşafaka’nın temel amaç ve yönetim ilkelerinin ortaya konması açısından çok önemli belgelerdir. Her iki Tüzük kısaca aşağıdaki temel maddeleri içermektedir:
Darüşşafaka Cemiyeti Tüzüğü (22 Maddeden Oluşmaktadır)
-Eğitim karşılıksızdır,
-Cemiyet Başkanı Sadrazamdır,
-Genel Kurulun seçimi ve Başkanın onayı ile Reis Vekili seçilir,
-Genel Kurul yılda bir kere toplanarak eğitim, öğrenim ve genel durumu değerlendirir,
-Cemiyet, Genel Kurul tarafından doğrudan seçilen 10 kişiden oluşan Yönetim Kurulu ve Tedris Meclisi (şimdiki Eğitim Komisyonu) tarafından yönetilir.
-Tedris Meclisine seçilecek üyelerin Cemiyetin Okullarında eğitim verebilecek nitelikleri taşımaları gereklidir,
-Yönetim Kurulu üyeleri bir yıllığına seçilirler, ertesi yıl yeniden seçilme hakları vardır,
-Yönetim Kurulu’nda Şehremenetini (Büyük Şehir Belediyesi) temsilen bir üye bulunur,
-Tedris Meclisi üyeleri, etmedikleri sürece, değiştirilemezler,
-Kurullar kendi başkanlarını seçerler,
-Reis Vekili gerekli gördükçe her iki Kurula da başkanlık edebilir,
-Her iki Kurul da haftada bir kere toplanır,
-Darüşşafaka, Müslüman, yetim erkek ve kızlara özgü olup, Tüzük uyarınca yönetilecek ve Okulun varlıkları arttıkça gerekli olan yerlerde okullar açılacaktır.
Bu Tüzük, 1871 yılında, erkek ve kız öğrencilere karşılıksız eğitim vermesi, Tedris Meclisi’nin de doğrudan Genel Kurul tarafından seçilmesi, istifa etmedikçe görevde kalmaları, üyelerin Okulda eğitim verebilecek niteliklere sahip olmaları koşulu, iki Kurulun da haftada bir toplanması, yeni okullar açma gibi maddeleri dikkate alındığında, daha yakından incelemeye değerdir.
Darüşşafaka Tüzüğü (15 Maddeden Oluşmaktadır)
-Darüşşafaka yetim, yoksul Müslüman çocukların eğitim, öğrenimlerine mahsustur,
-Darüşşafaka, Darüşşafaka Cemiyeti’nin varlıklarıyla yönetilir,
-Her yıl temmuz ayında alınan gerek kız gerek erkek öğrenciler on yaşını aşmamış olacaklardır,
-Öğrencilerin ihtiyaçları karşılıksız olarak sağlanacaktır,
-Öğrencilerin gece Okul dışında kalmalarına izin verilmez. Görmek isteyen akraba ve yakınları,
öğrencileri, Okul’da kendilerine gösterilen yerde ziyaret edebilirler,
-Okula kabul olunacak öğrencilerin yetim ve kimsesiz, ebeveynlerinin fakir ve muhtaç olduğu, mahalle imam ve muhtarı ile, mahallenin en muteberlerinden en az iki kişi tarafından tevsik eden yazı, yetimin akrabalarından biri tarafından, zamanında Darüşşafaka’ya teslim edilecek, yetim sağlıklı olması şartıyla Okula kabul olunacaktır,
-Öğrenciler sekiz yıl eğitim görerek diploma alacaklardır,
-Diploma alarak mezun olanlar, askerî okullar ve devlet dairelerine kabul olunacak şekilde eğitim görecekler, diploma alamayanlar, Tersane-i Amire, Tophane ve Nizamiye Sanayi Taburlarına verileceklerdir,
-Diploma alarak mezun olan kız öğrencilerden, akraba ve yakınlarının yanına gitmek istemeyenler,
kimsesi olmayanlardan, evlilik için isteklisi olanlar varsa, istekliler Cemiyet tarafından araştırılacak ve uygun bulunması durumunda, nikâhları kıyılacaktır. Aralarında, saygın kişilerin evlerinde, çocuk
terbiyesinde (bakımında) çalışmak isteyenler, Cemiyet tarafından uygun evlere yerleştirileceklerdir,
-Darüşşafaka’nın bir müdürü ve kız öğrenciler için, her durumda müdüre başvurmak üzere, bir müdiresi olacaktır,
-Okulun yazı ve hesap işleri için bir yazıcı ve yardımcısı istihdam edilecektir,
-Okulda vekilharç, başhademe, kapıcı ile yeterli sayıda hademe, aşçı, çamaşırcı ve bahçıvan istihdam
edilecektir,
-Müdür, yazıcı vb. idari hizmetlerde bulunanların görevleri, Cemiyetin idaresi tarafından belirlenecektir,
-Erken öğrencilere okutulacak dersler: Türkçe okuyup yazma, ilm-i akaid, sarf ve nahv-i Arabî, mantık, maani, tarih-i umumi, tarih-i Osmanî, coğrafya, ilm-i hesab, hendese, cebir, hendese-i resmiye ve ilmi menazır, müsellesat-ı müsteviye, topografya, hikmet-i tabiiye, kimya, tarih-i tabii, makine, ilm-i heyet-i kavanin-i devlet-i aliyye, ilm-i servet, defter tutma usûlü (bir nebze).
-Kız öğrencilere okutulacak dersler: Türkçe okuyup yazma, ilm-i akaid, sarf ve nahv-i Arabî, tarih-i umumi ve Osmanî, coğrafya, ilm-i hesab, hikmet-i tabiiye, tarih-i tabii, defter tutma, dikiş ve her nevi el işleri, nakış, idare-i beytiye, musiki
Darüşşafaka’nın Tüzüğü, hazırlandığı dönem dikkate alındığında, kız öğrencilerin yatılı olarak kabulü, bir müdire istihdamı, kız öğrencilere uygulanacak müfredatta yer alacak dersler vb. konularda önemli yenilikler getirmektedir.
Darüşşafaka kurulurken önemli ölçüde örnek alındığı belirtilen Prytanée Imperial Militaire de la Fléche adlı Okul 1604 yılında kurulmuştur. Bu okula ilk kız öğrenciler 1982 yılında kabul edilmiştir. Darüşşafaka ise karma eğitime 1971 yılında geçmiştir. 1871 tarihli Tüzüğün kız öğrenci alınmasını öngören maddesi 100 yıl gecikme ile uygulanmıştır ancak Kurucuların niyeti ve aradan geçen 100 yıl içinde bu yönde atılmaya çalışılan adımlar önemlidir.
Darüşşafaka Cemiyeti, Okulun eğitime başladığı 1873 yılından, uygulamanın başladığı 1971 yılına kadar, tespit edebildiğim kadarıyla ilki 13 Ağustos 1911 tarihli Genel Kurul toplantısında olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet döneminde de özellikle Dr. Refik Saydam ve Recep Peker’in Başbakanlıkları döneminde adım atmaya çalışmış ancak sonuç alınamamıştır. Bu amaçla yapılan “Kız Enstitüsü” binası yine erkek öğrenciler için kullanılmıştır.
28 Ekim 1923 gecesi “Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz!” müjdesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ağzından duyan Darüşşafakalı kimdi?
28 Ekim 1923 gecesi “Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz!” müjdesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ağzından duyan Kemalettin Sami (Gökçen) Paşa, Halit (Karsıalan) Paşa, Kazım (Özalp) Paşa, İsmet (İnönü) Paşa, Fethi (Okyar) Bey, Rize Milletvekili Fuat (Bulca) Bey ve Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey’in aziz anısına…
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilanından önceki 28 Ekim 1923 gecesini Mustafa Kemal NUTUK’ta şöyle anlatıyor:
“Çankaya’ya gitmek üzere Meclis binasını terk ederken, Kemalettin Sami ve Halit Paşaların beni beklemekte olduklarını anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini Savunma bakanı Kâzım Paşa aracılığıyla bildirdim. İsmet Paşa ile Kâzım Paşa’ya ve Fethi Bey’e de Çankaya’ya benimle beraber gelmelerini söyledim. Çankaya’ya gittiğim zaman orada, beni görmek üzere gelmiş Rize milletvekili Fuat, Afyon milletvekili Ruşen Eşref Beylere rastladım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Yemek esnasında, ‘Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz!’ dedim. Hazır bulunan arkadaşlar derhal düşünceme katıldılar. Yemeği terk ettik. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği hakkında, kısa bir program belirleyip arkadaşları görevlendirdim.
Tespit ettiğim program ve verdiğim talimatın uygulamasını göreceksiniz!”
“Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz!” müjdesini Atatürk’ün ağzından ilk duyan 7 kişi arasında Darüşşafakalı, 1659 Kemalettin Efendi (DŞ’1897-1901) de vardır. 50 yıllık hayatının yaklaşık 20 yılı okullarda, 20 yılı orduda, savaşlarda, 10 yılı da Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Berlin Sefiri olarak geçmiştir; vatan hizmetinde 50 yıl!
Korgeneral Kemalettin Sami Gökçen (DŞ’1897-1901) ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için tıklayınız.
Cumhuriyetin ilan edildiği Mecliste hangi Darüşşafakalılar vardı?
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü kutlu olsun!
Cumhuriyetin ilan edildiği yıl, Darüşşafaka Cemiyeti (Cemiyeti Tedrisiyei İslamiye) 60., Darüşşafaka Eğitim Kurumları 50. kuruluş yıl dönümünü kutlar.
Darüşşafakalılar, Darüşşafaka ailesinin üyeleri öğrenciler, öğretmenler, Darüşşafaka Cemiyeti’nde görev yapanlar Kurtuluş Savaşımızda, Türkiye Büyük Millet Meclislerinde, Lozan’da vatanımıza hizmet ederler.
28 Ekim 1923 gecesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün , ‘Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz!’ müjdesini verdiği 7 kişi arasında, Darüşşafakalı Kemalettin Sami Paşa’nın (DŞ’1897-1901) bulunduğunu bir önceki yazımızda (Darüşşafaka Tarihinde Bu Ay - Ekim, 19 numaralı yazı) paylaşmıştık.
Bu yazımızda;
- Abdurrahman Şeref Bey’in, Cumhuriyetimizin ilan edildiği 29 Ekim 1923 günü, TBMM oturumundan önce yapılan Cumhuriyet Halk Fırkası (CHP) toplantısındaki konuşması ve
- Cumhuriyetin ilan edildiği TBMM’deki Darüşşafaka ile ilişkisi bulunan milletvekilleri üzerine bilgi vermeye çalışacağız.
Abdurrahman Şeref Bey’in Tarihî Sözleri: “...Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Kime sorarsanız sorunuz, bu cumhuriyettir...”
Osmanlı döneminde Evkaf ve Maarif Nazırı, Meclisi Ayan üyesi, son Vakanüvis, Tarihi Osmani Encümeni ilk başkanı, Kızılay Başkanı, Mektebi Mülkiye ve Galatasaray Lisesi Müdürü, Galatasaraylılar Derneği ilk başkanı, cumhuriyetin ilan edildiği TBMM 2. Dönem üyesi (Meclisin açılışını en yaşlı üye olarak yapmıştır) Abdurrahman Şeref Bey, Darüşşafaka Cemiyeti İdare ve Tedris Meclisi üyesi olarak da hizmetlerde bulunmuştur.
Abdurrahman Şeref Bey, cumhuriyetin ilan edildiği TBMM II. Yasama Dönemi’nde (1923-1927) İstanbul milletvekilidir ve meclisin açılışını en yaşlı üye sıfatıyla da kendisi yapmıştır.
Abdurrahman Şeref Bey, cumhuriyetimizin ilan edildiği 29 Ekim 1923 tarihinde, TBMM oturumundan önce yapılan Cumhuriyet Halk Fırkası (CHP) toplantısındaki sözleriyle de cumhuriyet tarihine geçmiştir.
Doç. Dr. Hüseyin Kalemli’nin “Demokratik Bir İdare Şekli Olarak Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk” adlı çalışmasından aktarıyorum: “Görüşmeler esnasında İsmet İnönü’den sonra söz alan Abdurrahman Şeref Bey şöyle dedi: ‘Hükümet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Kime sorarsanız sorunuz, bu cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin.’” Çalışmanın tamamını okumak için tıklayınız.
Abdurrahman Şeref Bey ve Darüşşafaka’ya hizmetleri konusunda daha fazla bilgi için Darüşşafaka Tarihinde Bu Ay - Şubat 10 numaralı yazıyı okuyabilirsiniz.
Cumhuriyetin İlan Edildiği Meclis’te Darüşşafakalı Milletvekilleri
29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin ilan edildiği mecliste, Darüşşafaka ile ilgili 12 milletvekili görev yapmaktaydı: 5 Öğretmen, 2 Darüşşafaka Öğrencisi ve 4 Darüşşafaka Cemiyeti üyesi (DC YK Üyesi, Başkanı) ve 1 Bağışçı*:
Öğretmenler
- Besim Atalay (Aksaray)
- Hüseyin Ferit Törümküney (Çorum)
- Şemsettin Günaltay (Sivas)
- Yahya Kemal Beyatlı (Urfa)
- Yusuf Akçura (İstanbul)
Öğrenciler
- Kemalettin Sami Paşa (Korgeneral Kemalettin Sami Gökçen) (Sinop)
- Mehmet Sabri Toprak (Saruhan)
Darüşşafaka Cemiyeti Üyeleri (Yönetim Kurulu, Eğitim Komisyonu Başkan ve Üyeleri)
- Abdurrahman Şeref Bey (İstanbul)
- Hamdullah Suphi Tanrıöver (İstanbul)
- Hasan Saka (Trabzon)
- Münir Çağıl (Çorum)
Darüşşafaka Cemiyeti Bağışçıları
- Refik Saydam (İstanbul)
Milletvekillerinin adlarının yanında, temsil ettikleri illerin adları verilmiştir.
Osmanlı döneminde sadrazamlar, cumhuriyet döneminde de Başbakanlar Darüşşafaka Cemiyeti’nin Reisi/Başkanı olmuşlardır. Bu nedenle yukarıda adlarını verdiğimiz Hasan Saka ve Refik Saydam, Başbakan olarak görev yaptıkları dönemlerde, Darüşşafaka Cemiyeti’nin Başkanı sıfatına da sahip olmuşlardır.
1863 Yılından günümüze Darüşşafaka Tarihinde Ekim ayında gerçekleşen diğer önemli olayların tamamını okumak için tıklayınız
Tüm Haberlere Göz Atın