Nice 158 yıllara...

Köklerini Osmanlı İmparatorluğu’ndan alan 30 Mart 1863 tarihli Sultan Abdülaziz Han'ın fermanıyla, Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Esat Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından yoksul ve geri kalmış halkın eğitim ve öğretimine yardımcı olmak üzere “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” ismiyle kurulan, Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan Darüşşafaka bu yıl 158. yaşını kutluyor.

Fatih'teki tarihi binanın önünde çekilen bir anı ve aynı öğrenciler, kayıt sonrası
Darüşşafaka üniformalarıyla... (Fotoğraflar: Darüşşafaka Cemiyeti Müze Arşivi)
1873 yılında yetim ve yoksul çocuklara eğitim ve öğretim vermek gayesiyle Darüşşafakat’ül İslamiye adıyla parasız yatılı, özel statülü bir okul açan Cemiyet, 158 yılda çok sayıda düzenleme ve gelişme yaşadı; savaşlar, kıtlıklar, sayısız zorluklar… BTüm bunlara rağmen Darüşşafaka durmadan, güçlenerek, çağa ayak uydurarak yoluna devam etti ve binlerce çocuğun hayatına dokundu. Ülkesi ve milletiyle kol kola büyük zorluklara göğüs gerdi ve bugünlere ulaşarak, her koşulda eğitimle hayatları değiştirmeye devam eden Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarının başındaki yerini korudu.

Tüm faaliyetlerinin temeline çağdaş, akılcı, eşitlikçi bir eğitim modelini koyan Darüşşafaka, binlerce bağışçı, binlerce mezun ve şu anda bünyesinde bulundurduğu ve 72 ilden gelen bine yakın öğrencisiyle, eğitim sevdalılarından oluşan çok büyük bir aile.
Bağışçılık kültürünün en köklü temsilcisi…

Darüşşafaka Cemiyeti, bağışlarla ayakta duran bir sivil toplum örgütü. 158 yıldır hamiyetperver Türk milletinden aldığını, Türkiye’nin toplumsal kalkınması; çocukların daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için en doğru şekilde kullanan Darüşşafaka, her yıl okuluna aldığı öğrencilere 8 yıl boyunca yatılı ve ücretsiz nitelikli eğitim sunacağının garantisini vererek bağışlar sayesinde hayatları değiştiriyor. Sultan Abdülaziz Han’dan Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a kız kardeşi Makbule Atadan’dan manevi kızı Nebile İrdelp’e usta öykücü Sait Faik Abasıyanık’tan Türkiye İş Bankası’na kadar ülkemizin aydınlık yarınlarına sevdalı sayısız kişi ve kurumun desteğiyle Cemiyet, çocuklarımıza “eğitimde fırsat eşitliği” hakkı tanıyor.
158 yıl önce serpilen tohumlar bir eğitim çınarına dönüştü

158 yıllık köklü tarihinde eğitimle değiştirdiği sayıyız yaşam öyküsü barındıran ve Türkiye eğitim tarihinin mihenk taşlarından Darüşşafaka Cemiyeti’nin kuruluşunun 158 yılı dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, “Yusuf Ziya Paşa, 1863 yılında Kapalıçarşı esnafına okuma yazma ve matematik öğretme sorumluluğunu duyup arkadaşlarıyla ‘Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye’yi kurmaya karar verdiğinde ne Birleşmiş Milletler ne UNICEF vardı. Ne sosyal devlet anlayışı ne de sosyal sorumluluk kavramı vardı. Evet, bundan tam 158 yıl önce yaşları 24 ile 38 arasında değişen beş Osmanlı aydını bu topraklara ‘iyiliğin’, ‘karşılıksız vermenin’, ‘paylaşmanın’ tohumlarını serpti. O tohumlar yeşerdi, kök saldı, bir eğitim çınarına dönüştü. O çınar ki nitelikli eğitim almayan tek çocuk kalmayana kadar yeşermeye devam edecek. Çünkü bir çocuğun yaşamını eğitimle değiştirmek, dünyayı değiştirmekle eşdeğerdir.” dedi.
“Darüşşafaka olmasaydı, 1863'ten bu yana neler olmazdı?”

Öktem sözlerini şöyle sürdürdü: “Darüşşafaka olmasaydı, 1863'ten bu yana neler olmazdı? 1864 yılında yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen ve yaramazlığından ötürü öğretmeninin isteğiyle okuldan alınıp bir esnafın yanında çıraklığa verilen Salih Zeki'nin yeteneği yoksulluğa yenilir miydi? Ya Salih Zeki olmasaydı, bilim dünyamız ne kadar eksilirdi? ‘Darüşşafaka olmasaydı, belki okuryazar bile olamazdım, şimdi yoktum’ diyen Aziz Nesin, okuryazar olur muydu? Ahmet Rasim olmasaydı, ne kadar eksilirdi fikir ve edebiyat hayatımız?
Prof. Rıdvan Cebiroğlu olmasaydı, Türkiye'de kurulur muydu çocuk psikiyatrisi?
Prof. Dr. Adnan Sokullu olmasaydı, ultrason tıpta kullanılır mıydı?
Mahmut Cuda olmasaydı, ne kadar eksilirdi resim sanatından renklerimiz?
Ya Tekin Aral olmasaydı, ne kadar eksilirdi gülmece dünyamız?
Darüşşafakamız, kurulduğu günden bu yana bu ülkenin en özel çocuklarına şefkatli bir yuva olmakla birlikte, koruyup kollayan ve onların iyi bir geleceği olması için gecesini gündüzüne katmış bir ebeveyn olmayı başarmıştır.”
“Eğitim kalitesinden hiç taviz vermez Darüşşafaka”

Darüşşafaka Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ebru Arpacı ise Daürüşşafaka’nın eğitim yaklaşımına ilişkin şu görüşleri dile getirdi: “Eğitimde fırsat eşitliği misyonuyla 10 yaşında emanet aldığımız çocuklarımızı Türkiye’nin hatta dünyanın lider kadroları için yetiştiriyor; çağdaşlık yolunda, Atatürk izinde, değerleriyle bir bütün, yüzyılın beklediği becerilerle öğrencilerimizi donatıyoruz. Beş aydın devlet adamı bizlere biz eğitimcilere büyük bir sorumluluğu ve görevi emanet bırakmışlardır. Bu öyle bir emanettir ki her eğitimci bir gün bu emanetin bir parçası olmak ister. Darüşşafaka’da eğitimci olmak demek bugünden en az 20 yıl 50 yıl sonrasını hayal etmeyi ve tasarlamayı gerektirir. Tıpkı zamanının en ileri teknolojisi olan telgrafçılığı dersler arasına koymak gibi, tıpkı öğretmen ihtiyacını karşılamak için öğretmen yetiştirmeyi üstlenmek gibi, güçlü yabancı dil öğrenimine başlamak gibi. Bunun içindir ki eğitim kalitesinden hiç taviz vermez Darüşşafaka. Bugün yetenek temelli beceri eğitimine geçişiyle, eğitimde dijitalleşmeyi önemsemesiyle, yetenek atölyeleriyle, ulusal ve uluslararası sınavlara hazırlık programıyla, güçlü öğretmen kadrosuyla gene öncüdür Darüşşafaka gene eğitimde liderdir. Darüşşafaka öğretmeni ilham verir öğrencilerine, bilgiyi aktarmaz öğrenmek için gerekçeler sunar, yol açar, ışık tutar.” dedi.
158. Yılımıza özel hazırladığımız videomuzu 30 Mart’ Salı günü saat 11.00'de Youtube kanalımızdan izleyebilirsiinz
Darüşşafaka tarihinin kilometre taşlarını okumak için tıklayınız.
Tüm Haberlere Göz Atın