Bedia Akarsu Hocamız ve Darüşşafaka

 ›  Haberler  › ↓ 

Kimi zaman insanların yaşamlarında bazı ortak paydalar oluşur. Bu insanlar akrabalık ilişkisi içindeyse, ortaklıkların belirgince ortaya çıkması daha anlaşılır bir durumdur. Ancak kimi zaman bazı insanları ortak amaçlar ve bu amaçlara varmak için konulan hedefler bir araya getirir. Biyolojik yakınlık değil de düşünsel-kültürel yakınlık bazen bu insanları öylesine birbirine bağlar ki, bu insanlar karşılıklı olarak birbirlerini zenginleştirir; bilgide, sanatta, felsefede, dünya sorunlarında ve bu sorunlara yanıt aramada buluşuverirler. İnsan dünyasının sorunlarına daha yakından bakar; âdeta her şeyi kendilerine dert edinirler.

Filozoflar işte böyle insanlardır. Felsefeciler ya da filozoflar bir araya geldiklerinde, kendilerinin içinde bulundukları sorunlarından, belki de kişisel sorunlarından çok, ülke ve özellikle insanlık sorunlarını mercek altına alırlar ve içinde bulunulan insanlık durumunu anlamaya, hatta çağın ötesine de mesajlar vererek, bu sorunları ilkin çözümlemeye, ardından da çözmeye çalışırlar. Filozofların en çok yöneldiği insanlık sorunu da temelde eğitim sorunlarıdır. Bütün filozoflar paideia-philosophia (eğitim-felsefe) birlikteliğini özümseniş kişilerdir.

Prof. Dr. Bedia Akarsu

Değerli Hocam Bedia Akarsu’yla da (27.01.1921-25.02.2016) 1968 yılından beri bütün karşılaşmalarımızın ortak paydasını eğitim oluşturuyordu. Hoca; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde bir felsefe eğitimcisiydi ve ben 1968-1972 yılları arasında öğrencisi olmuştum. Daha sonra 1972-1978 yılları arasında Darüşşafaka Lisesinde bu kez ben felsefe eğitimcisi, öğretmeni oldum. Hocamla bağımız hiç kopmadı: Fakülteye her uğrayışımda Darüşşafaka’dan konuşurduk. Daha sonra öğrendim ki Hoca Darüşşafaka’ya çok bağlı biri; ağabeyi Darüşşafaka’da okumuş. Yine daha sonra öğrendim ki, seramik sanatçısı ablası Mediha Akarsu da (1918-1976) bir Darüşşafaka bağışçısı.

Akarsu ailesi Darüşşafaka topluluğuna içten bağlı bir aile ve özellikle Hocamız Bedia Akarsu, aynı zamanda bir felsefeci olarak yukarıda da belirttiğim gibi, eğitimin insan yaşamı üzerinde ne denli etkili olduğunun çok iyi farkında. Bu nedenle hayatların eğitimle değişmesine katkıda bulunan biri. Üniversitede bulunduğu yıllarda kendisine en kolay ulaşılan Hoca olarak anılması da boşuna değildi. Biz öğrenciler, onun ve Takiyettin Mengüşoğlu’nun odasına kolaylıkla gidebilir; oturur, sohbet edebilirdik; felsefi tartışmalar yapabilirdik. O seminerlerde, sohbetlerde ne kadar çok şey öğrenirdik! Hocalarımızı 1933 Üniversite Reformu sonrasında İstanbul’a, İstanbul Üniversitesine gelen hocalar yetiştirmişti. Biz de dolaylı olarak onların “düşünme akrabaları”ydık: Hans Reichenbach, Ernst von Aster, Joachim Ritter, Heinz Heimsoeth, Walter Kranz ve daha sonraki yıllarda ders ve konferans vermeye gelen hocalar…

Filozof ya da felsefecinin en çok yöneldiği varolanlar elbette kitaplardır. Dünya literatürüne de geçmiş haliyle biliyoruz ki filozoflar ya ders kürsülerindedirler ya da kitaplıkların o güzelim dingin ortamında düşünme edimini, yazma edimini gerçekleştirmek durumundadırlar. Bedia Hocayla bu bakımdan da bir ortaklığımız var: O; H. Reichenbach’ın, E. von Aster’in kurduğu Felsefe Bölümünün Seminer Kitaplığında, ben de Darüşşafaka’dan 1978 yılında ayrıldıktan sonra dört yıl süreyle İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesinde çalıştım ve ne kadar çok şey öğrendim bu ortamda olmaktan. Hep söylerim: Benim Birinci üniversitem İstanbul Üniversitesi, ikinci üniversitem de Darüşşafaka Lisesiydi diye. 1978’de yeniden, bu defa kütüphanenin eşsiz havasını solumak üzere yeniden İstanbul Üniversitesine dönmüştüm ve sonunda 1982 yılında Araştırma Görevlisi olarak Bedia Hocayla aynı odayı üstelik paylaşmak üzere ve çok uzun yıllar kalmak üzere yeniden akademik dünyanın içine girmiştim; asıl amacıma ulaşmıştım. 

Darüşşafaka'da Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmış olan Edebiyatçı Yusuf Çotuksöken, Prof. Dr. Bedia Akarsu ve Prof. Dr. Betül Çotuksöken

Bedia Hocayla paylaşılan günlük çalışma zamanı, kendisinden kazanılan deneyimler, Hocayı ziyarete gelen diğer hocaların konuşmalarına tanıklık etme; felsefe, bilim ve sanat ağırlıklı konuşmalar. Karşı odada (215 no’lu oda) Nermi Uygur oturuyor ve biz günün her saati yoğun bir çalışma temposu içinde felsefe dünyasını paylaşıyoruz. Odamıza (217 no’lu oda) en sık gelen hocalar Akşit Göktürk, Adnan Pekman, Sevim Pekman, Nephan Saran; elbette Felsefe Bölümünün daha genç öğretim elemanları, Önay Sözer, Tüten Anğ, Uluğ Nutku, Akın Etan ve benim sınıf arkadaşlarım Teoman Duralı, Attilla Erdemli… Görüldüğü gibi, büyük bir zenginlik. 

Bedia Hoca benim doktora tezim biter bitmez Üniversiteden yaş sınırını beklemeden ayrıldı (1984).  Daha sonraki yıllarda Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Anabilim Dalının kuruluşuna ve Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünün kuruluşuna katkıda bulundu. İstanbul’a yeniden döndükten sonra, uzun süre Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsünde (İstanbul Üniversitesi) lisansüstü düzeyde ders verdi. 50’li yıllarda özellikle Almanya’da akademik çalışmalarını sürdüren Hocamız yurtiçi ve yurtdışında yapılan birçok felsefe toplantısına katıldı. 

Bedia Akarsu, Ernst von Aster’in yanında başladığı, Wilhelm von Humboldt’ta Dil-Kültür Bağlantısı başlıklı doktora çalışmasını, daha sonra Joachim Ritter’in danışmanlığında tamamladı ve insan-dil-kültür-tarih-ahlak konularından hiç kopmadı. Öte yandan Türkçenin bir felsefe dili olarak gelişmesini hep gündeminde tuttu; ülkemizin dil, kültür, eğitim sorunları üzerinde hep düşündü. Özellikle Cumhuriyet gazetesine yazdığı kısa yazılarla Atatürk devrimlerine, Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe olan bağlılığını dile getirdi. Cumhuriyet kadını olarak, kadının toplumdaki, kamu yaşamındaki yerini modern, çağdaş, aydınlanmacı değerlerle birlikte ele aldı ve bu açılardan bizlere örnek oldu. 

Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Davut Ökütçü, Prof. Dr. Bedia Akarsu ve Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Eski Üyesi Beşir Özmen (2011, Prof. Dr. Bedia Akarsu'nun Doğum Günü Kutlaması)

Hocamızla buluşma noktalarımız yukarıda belirttiğim gibi sırasıyla İstanbul Üniversitesi ve Darüşşafaka oldu. Üçüncü buluşma noktamız ise Maltepe Üniversitesiydi. Hocamız Üniversitemize defalarca geldi; konuşmalar yaptı, o yıllarda yürüttüğüm “Türkiye’de Felsefe” dersine konuk oldu. Ayrıca, Hocamızın 90. doğum gününü her kuşaktan Daçkalılarla ve felsefecilerle 2011 yılında Maltepe Üniversitesinde birlikte kutladık; kuşakları buluşturduk. O gün Hocamız için unutulmaz bir gündü. Ayrıca Hocamız, arşivini de yine Maltepe Üniversitesine verdi. Söz konusu arşiv, halen Maltepe Üniversitesinde, Merkez Kütüphanenin içinde yer alan Prof. Dr. Nermi Uygur Kitaplığımda bulunuyor. 

Bu yıl da 95. Doğum gününü kutlamak istiyorduk Darüşşafaka Şenesenevler Rezidansında; ancak başaramadık. Rezidans yıllarını da Hocamız hem verimli hem de mutlu geçirdi. Sevgili Mukadder Özgeç’in kendisiyle yaptığı nehir söyleşi Felsefe, Eğitim ve Toplum Üzerine (İstanbul: Remzi Kitabevi, 2014) adı altında yayımlandı. Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Talha Çamaş’ın da dediği gibi, Hoca büyük bir kararlılıkla bu çalışmayı yürüttü ve kitap yayımlandı. Darüşşafaka Cemiyeti, bağışçısı Bedia Akarsu’nun ömrünü uzattı diyebilirim sağladığı olanaklarla; önceki Cemiyet Başkanı ve halen Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım, Cemiyet Başkanı Talha Çamaş, Eğitim Komisyonu ve Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Beşir Özmen başta olmak üzere, Cemiyet yetkilileri Hocamızı rahat ettirmek için ellerinden geleni yaptılar. Ben ve Yusuf Çotuksöken bunun en yakın tanıklarıyız. 

Değerli Hocamız için 2000 yılında Prof. Dr. Doğan Özlem’le birlikte Bedia Akarsu Armağanı’nı (İstanbul: İnkılâp Kitabevi) yayımladık. Hocamızın bütün kitaplarını İnkılâp Kitabevi yayımlıyor. Bundan sonrasında da  Felsefe Terimleri Sözlüğü başta olmak üzere, tüm yapıtlarının yayımlanmasında Darüşşafaka Cemiyeti önderlik ederse, büyük bir kültür hizmeti yapmış olur. 

Sevgili Hocamıza bir kez daha saygılarımla,    

Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN
Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı
Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu ve 
Darüşşafaka Cemiyeti Eğitim Komisyonu Üyesi 
28.02.2016, Kurtköy   

Darüşşafaka Felsefe Kulübü Öğrencilerinin Prof. Dr. Bedia Akarsu'yu Ziyareti (3 Nisan 2014, Darüşşafaka Şenesenevler Rezidans)

Tüm Haberlere Göz Atın
 Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?