05 Ekim '12
Darüşşafaka Eğitim Kurumları'nda bu yıl ilk defa yapılan Hazırlık Atlama Sınavı'nda 21 öğrenci başarılı olarak 8. sınıftan doğrudan 9. sınıfa geçti.

2 Ekim 2012 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısı'nda Yönetim Kurulu'nu ziyaret eden öğrencileri, Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım başarılarından dolayı kutlarken, öğrenciler adına konuşan Tuğçe Uysal, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında hazırlık sınıfını atlayan öğrenciler olarak başarılı olacaklarına inandığını söyledi. Bu başarının arkasındaki çabaları ve Darüşşafaka’nın İngilizce eğitim hedeflerini Darüşşafaka Eğitim Kurumları Yabancı Diller Bölüm Başkanı Işılay Bayrakçı’dan öğrendik.

Darüşşafaka Eğitim Kurumları Yabancı Diller Bölüm Başkanı Işılay Bayrakçı
Hazırlık Atlama Sınavı Darüşşafaka’da bu yıl ilk kez yapıldı. Bize bu sınav için yapılan hazırlık çalışmalarından bahsedebilir misiniz?
Geçen yılın sonunda 8. sınıf öğrencilerimize bir hazırlık atlama deneme sınavı yaptık. Buna ek olarak, Cambridge Sınavlarından PET - B1 sınavına bütün 8. sınıf öğrencilerimizin girmesini sağladık ve bu sınavların sonuçlarını değerlendirdik. Biz normalde öğrencilerimizin PET sınavını, hazırlık sonunda geçmelerini hedefliyoruz, oysaki bu sınavı 89 8. Sınıf öğrencimizden 52’si “pass with merit,” ve “pass” dereceleri ile geçti. Diğer kalanlar da Narrow Pass ya da A2 alarak sertifikalarını aldılar. Tabi bunda öğrencilerimizin 4.sınıftan itibaren Cambridge Sınavlarına girip tecrübe sahibi olmalarının da katkısı büyük. Bu sınavda özellikle “pass with merit” derecesi ve ona çok yakın alan 20-25 civarında öğrencimizin hazırlık sınavında başarılı olacağına dair bir öngörümüz haziran sonunda oluşmuştu. Ancak yaz boyunca öğrencilerimizin İngilizce düzeylerinin gerileme ihtimalinden yola çıkarak, 18 Eylül’deki sınavdan önceki iki hafta, 03-14 Eylül tarihlerinde, İngilizce ağırlıklı olmak kaydıyla, Türkçe, Matematik ve Fen derslerinin de yer aldığı bir kurs düzenledik. Matematik ve fen derslerinin 9. Sınıftan itibaren İngilizce görülmesi sebebiyle kursta İngilizce matematik ve fen dersleri de verdik. Amaç, matematik ve fen alanlarında kullanılan bilimsel terimleri kullanma ve kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirmekti. Günde 6 saatlik kursun 4 saatini İngilizce oluşturdu. Darüşşafaka Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ne göre, öğrencilerin hazırlık sınıfını atlamaları için sınavda İngilizce ve Türkçe bölümlerinin her ikisinden de 100 üzerinden 70 almaları gerekiyor. Sınavı 18 Eylül’de yazılı ve sözlü olarak yaptık. 21 öğrencimiz hem İngilizce hem Türkçe bölümlerinde başarılı olarak hazırlık sınıfını atladı.
21 öğrenci için hazırlık sınıfını atlamanın hangi avantajları olacak?
Öncelikle, tabii ki yaşamlarında bir sene kazanmış oldular. Üniversiteye bir sene erken başlayacaklar. Hayata erken atılmanın ileride size şu an hayal edemeyeceğiniz bir takım avantajları olabilir. İş hayatına erken atılmaları tabii ki avantaj olacaktır. Bir de üniversite sınavında ilk denemelerinde istedikleri bölümü kazanamazlarsa kendilerine tanıyabilecekleri bir yılları daha olacak.
Darüşşafaka açısından bakarsak, biz tamamen bağışlarla yaşayan bir kurumuz. Dolayısıyla bu 21 öğrenci için ayrılan 1 yıllık harcama, 21 başka yeni öğrenciye yansıyacaktır veya okulun başka ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Temelde, ilkokul 4.sınıftan aldığımız öğrencilerimizi yetiştirip hazırlık yıllarını kaybetmeden atlamalarını sağlamak bizim öncelikli hedeflerimizdendir.
Darüşşafaka’da İngilizce eğitimini diğer okullardan farklı kılan nelerdir?
Yabancı dil kullanımı, ne kadar erken yaşta başlarsanız o kadar geliştirebileceğiniz bir beceridir. Biz öğrencilerimizi ilkokul 4. sınıftan itibaren alıyoruz. 4+4+4 sisteminin uygulanmaya başlamasıyla, önümüzdeki yıl 4. sınıftan değil, 5. sınıftan öğrenci alacağımız için bir sene daha geç başlayacağız. Diğer özel okullara göre İngilizce eğitimine geç başlamamıza rağmen, bu dezavantajı aşmaya çalışıyoruz ve önümüzdeki yıl başlayacak bu yeni durum için yeni bir müfredat çalışmamız da var. Müfredata gelince; Avrupa Konseyi’nin 15 yıl önce başlattığı, Türkiye ve Avrupa’daki birçok okulda uygulanan ve Milli Eğitim Bakanlığımızın da onayladığı bir Avrupa Ortak Dil Çerçeve Programı var. Son 3 yıldır müfredatımızı bu programa dayalı olarak yapıyoruz. Bu müfredat dil bilgisinden çok dilin kullanımına ve becerilere odaklanıyor. Bizim asıl yapmaya çalıştığımız, dili kurallarıyla öğretmek değil, dili farklı konular ve temaların içinde dört beceriyi de kullanmalarını sağlayarak öğretmek. Geçen sene başladığımız ve bu sene daha ciddi olarak uyguladığımız Content Language Integrated Learning (CLIL) – İçerik ve Dil İlişkili Öğrenme Modelini temel alıyoruz. Bu öğrenme modeli dili öğrencinin karşısına gerçek hayattan bilgilerle çıkarıyor. Öğrenci, hayata dair, bilime dair birçok bilgiyi İngilizce üzerinden öğreniyor. Kısaca öğrencilerimiz İngilizce’yi farkından olmadan birçok farklı etkinliğin içinde öğreniyor. Bu bizim en büyük farkımız.
Bunlara ek olarak, 9. sınıftan itibaren, birçok okulun artık yapmaktan vazgeçtiği, matematik ve fen derslerimizi de İngilizce veriyoruz. Bu da, onların mezun olurkenki İngilizce düzeylerinin durumu açısından önemli bir katkı sağlıyor. Ayrıca bu dersleri de İngilizce görmeleri hayatı öğrenmenin bir parçası. Hatta bu matematik ve fen derslerinin bir kısmını ana dili İngilizce olan öğretmenlerden alıyorlar. Yabancı öğretmenlerimizin de bize katkısı çok büyük. Bunların yanında öğrencilerimiz küçük sınıflardan başlayarak ilk başta skeçlerde rol alıyor ve sonrasında oyunlar sergiliyorlar.
Ayrıca hem uluslararası hem de yurtiçi konferans, yarışma gibi etkinlikleri çok yakından takip ediyor ve öğrencilerimizin sıklıkla katılımlarını sağlıyoruz. Bu da öğrencilerimizin yabancı dil kullanmada ihtiyaç duydukları özgüveni geliştirmeye ve hayatlarının çoğunluğunu yatılı okulda geçirdiklerinden sosyalleşmelerine büyük katkı sağlıyor.
Önümüzdeki seneler için hedefiniz nedir?
Hedefimiz, her yıl öğrencilerimizin Hazırlık Atlama Sınavındaki başarı oranını artırmak ve en kısa sürede hazırlık sınıfını tamamen kaldırmaktır. Tabii olmazsa olmaz temel hedefimiz, öğrencilerimizin İngilizceyi hayatlarının bir parçası olarak mezun olduktan sonra da en iyi şekilde kullanmalarına yardımcı olmaktır.