“Şefkat, zekâyı aydınlatmakla kalmaz, kalpleri de ısıtır” diyor Lamartine ve adeta Darüşşafaka’yı tanımlıyor bu sözüyle. Evet, Darüşşafaka, aydınlık, sıcak, kocaman bir aile. Asıl evi İstanbul’da olsa da, Darüşşafaka yeryüzünün hemen her yerinde evi olan bir aile.”
“Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Devrimleriyle bize armağan ettiği çağdaşlaşma, aydınlanma, özgürleşme atılımlarının hedefe ulaşması için iyi dersler Darüşşafaka!”
1863'ten bu yana ders zillerinin çaldığı, koridorlarında öğrencilerin koştuğu, Türkiye'nin eğitim çınarı Darüşşafaka'da bir eğitim ve öğretim yılı daha başladı. 2016-2017 Eğitim - Öğretim Yılı Açılış Töreni, 20 Eylül'de TİM Gösteri Merkezi’nde yapıldı. Darüşşafaka Ailesi'ne bu eğitim-öğretim yılında, 121 yeni öğrenci katıldı.
Törene, Sarıyer Belediyesi Meclis Başkan Vekili Hüseyin Coşkun, Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı & CEO’su ve Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Hüseyin Gelis, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş, Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Orhan Cem, Hakan Tahiroğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Fırat Tekin, Davut Ökütçü, Sevhan Gök Kahya, Darüşşafaka Lisesi Müdürü Nimet Atabek, Darüşşafaka Ortaokulu Müdürü Ayşe Görey, Yönetim Kurulu Eski Üyesi Beşir Özmen, Darüşşafakalılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Müjde Süme, Darüşşafaka Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Başkırt, Darüşşafaka Eğitim Kurumları yöneticileri, öğretmenleri, öğrencileri, velileri, bağışçıları ve dostları katıldı.
Tören, ülkemizin kurtarıcısı; çağdaş, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları; Darüşşafaka’yı kuran, bugünlere emek, bağış ve yürekleriyle taşıyanların ve 15 Temmuz Demokrasi Zaferi’nde şehit olanların değerli anısı önünde bir dakikalık saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’yla başladı.
Ayşe Görey: "Hayalinize koşun"
Törenin ilk konuşmasını yapan Darüşşafaka Ortaokulu Müdürü Ayşe Görey şunları söyledi: “Sınavımıza giren 2.433 öğrenci arasından başarıyla okulumuzu kazanan öğrencileri kutluyorum. Daha ilk günden onları kucaklayan, her konuda destek olan, Darüşşafakalılığı öğreten, burada yalnız olmadıklarını hissettiren ağabey ve ablalara teşekkür ediyorum. Bu aidiyet ve kucaklaşma tablosu beni hep duygulandırıyor ama aynı zamanda gururlandırıyor da. İşte Darüşşafakalılar diyorum. Dik, kendine güvenen, saygılı, sevgi dolu, değerleri olan, çalışkan, hedefleri olan ve hedeflerinin peşinden koşan kişiler. Hedef deyince, ben hepimizin bize başarması için verilen hayalleri olduğuna inanıyorum ve aklınızdaki o hayale ulaşmanız mümkün. Yeter ki ona ulaşmak için çalışın, çabalayın, kısacası hayalinize koşun. Bu süreçte kendinizde şu an belki bilmediğiniz bazı şeyler keşfedeceksiniz. Fark edeceğiniz şey içinizdeki büyüklük, hayal edebileceğinizden daha güçlü olduğunuz… Bol çalışmalı, başarılı, verimli ve mutlu bir yıl diliyorum.”
Nimet Atabek: "Başarı yolculuğumuzun ilk adımıyla başlama ve koşma zamanı"
Ayşe Görey’in ardından söz alan Darüşşafaka Lisesi Müdürü Nimet Atabek ise “Darüşşafaka’nın 153 yıllık birikiminden aldığımız muhteşem enerjiyle yolculuğumuz bugün başlıyor. Geçmişimiz geleceğimizin kaynağıdır” diyerek başladığı konuşmasında, “Bu yıl mezunlarımızın %80’i ilk 6 tercihine yerleşerek hedeflerini kucakladı. Eğitim yönetimi uygulamalarımızda; 21. Yüzyıl becerilerini ve DAÇKA’ya özgün becerileri her alanda ölçülebilir kılacağız. Yetkin ve başarılı eğitim kadromuzla 'planla, uygula, kontrol et ve önlem al' ilkesiyle süreçlerimizi, sistemimizi ve stratejik planımızı yapılandırmaya devam edeceğiz. Şimdi başarı yolculuğumuzun ilk adımıyla başlama ve koşma zamanı. Başarılı, verimli ve mutlu eğitim yılı dileklerimle sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
Talha Çamaş: “Daçkalı gençlerimizle dünya daha güzel, yaşanılabilir olacak”
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş ise şöyle seslendi: “Bu sene 120 yerine 121 öğrenciyi ailemize dahil ediyoruz. Bunu da, bu yıl başlayan 1 çocuğumuzu Darüşşafaka'daki eğitim hayatı boyunca destekleyecek Yakacık Rezidans bağışçımız Sayın Güler Haşimoğlu Hanımefendi'ye borçluyuz. Bu eşsiz desteği için değerli bağışçımıza huzurlarınızda teşekkürlerimizi sunuyorum.” Dokuzuncu yılına giren “81 İlden 81 Öğrenci” projesiyle her yıl yeni 81 öğrencinin tüm giderlerini karşılayarak daha fazla çocuğa fırsat eşitliği yaratan Türkiye İş Bankası’na her zaman olduğu gibi Darüşşafaka Ailesi adına sonsuz teşekkürlerini sunduğunu ifade eden Çamaş, “Geride bıraktığımız eğitim-öğretim yılında mezun olan 96 öğrencimizin 93'ü istediği üniversite ve bölümlere yerleşti. Artık onlar Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ gibi ülkemizin önde gelen üniversitelerinin öğrencileri… Onlar, en büyük mutluluk ve gurur kaynağımız. Ülkemizin geleceğine dair umutlarımızı yeşerten aydınlık Daçkalı gençlerimizle dünya daha güzel, yaşanılabilir bir dünya olacak” dedi.
Törende, 2016 üniversite sınavlarında gösterdikleri başarıyla “Yusuf Ziya Paşa Ödülü”nü almaya hak kazanan öğrencilere, Talha Çamaş ve Hakan Tahiroğlu tarafından ödülleri takdim edildi.
“Yusuf Ziya Paşa Ödülü”nü almaya hak kazanan öğrenciler:
- İbrahimcan Ödel: İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği
- Ahmet Cüce: İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Ve Haberleşme Mühendisliği
- Cem Batuhan Bohan: Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği
- Tuğçe Açıkalın: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji
- Fatma Bingöl: Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Tam Burslu)
- Ülkü Sarıkaya: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
- Ebru Peközer: Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik Ve Psikolojik Danışmanlık
- Anıl Doğan Albayrak: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema ve Televizyon
Bu sene en iyi başarı sırasıyla üniversiteye yerleşen öğrenci özel ödülünü de, TM puanıyla Türkiye 302.'si olarak Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne giren Darüşşafaka Lisesi 142. Dönem Birincisi Tuğçe Açıkalın kazandı. Açıkalın'a ödülünü, Talha Çamaş verdi.
Ardından dansa Darüşşafaka'da başlayan ve başarılarıyla isimlerini yurt dışında da duyuran Cem Onur - Ekin Kanat çifti, jive danslarıyla sahnedeydi.
Eylül Aslantaş: "Beni dolu dolu bir yaşamın ve güzel dostlukların beklediğini artık biliyorum"
Diyarbakır'dan katıldığı Darüşşafaka Giriş Sınavı'nda birinci olan Eylül Aslantaş ise yaptığı konuşmada duygularını şöyle ifade etti: “Şu an bu konuşmayı yaparken Darüşşafaka gibi büyük ve köklü bir ailenin üyesi olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Darüşşafaka’ya adımımı attığım ilk gün çok heyecanlıydım. Çünkü beni nelerin beklediğini bilmiyordum fakat bunu yürekten hissediyorum ki burada geçirdiğim ve geçireceğim tüm günler anlamlı olacak. Beni dolu dolu bir yaşamın ve güzel dostlukların beklediğini artık biliyorum. Darüşşafakalı olmanın verdiği ayrıcalıkla ben ve arkadaşlarım hem çok iyi bir eğitim göreceğiz hem de çok eğleneceğiz. Eminim ki bize bu yolculukta ailelerimiz, öğretmenlerimiz, ağabey ve ablalarımız eşlik edecekler. Şimdiden onlara, ben ve arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim. Yeniliklere tanık olmanın ve farklı şeyleri öğrenmenin heyecanıyla dolu, güzel ve mutlu bir yıl geçirmemiz dileğiyle… Yeni eğitim-öğretim yılı hepimize kutlu olsun.”
Yiğitcan Yılmaz: "Daçka’da arkadaş koca bir kültürdür"
Bu yıl Darüşşafaka Lisesi’nden mezun olan ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne giren Yiğitcan Yılmaz da kemanıyla Darüşşafaka Marşı’nı çaldı.
Hala kendini Daçka öğrencisiymiş gibi hissettiğini belirten Yiğitcan Yılmaz duygularını şu sözlerle paylaştı:
“Dünya üzerinde en değerli hazine altınlardan ya da elmaslardan oluşmaz. Bu hayatta elinize geçebilecek en değerli hazine edindiğiniz dostlarınız, kardeşlerinizdir. Daçka’da kardeşlik koskoca okula minik vücudunla adım attığında seni geriye dönüp hızla kaçmaktan alıkoyan ilk şeydir. Sonra öğretmenlerini, arkadaşlarını tanır ve alışırsın ama en önemlisi Daçka’da tanıştığın ilk ağabeylerin, ablalarındır. O büyüklerin yanına gelip ‘ben de alışamamıştım ilk geldiğimde’ demesi her Daçkalı’nın 10 yılı içindeki önemli bir andır. Ağabeylerimizin, ablalarımızın küçük yaşlarımızdayken etkisi çok fazladır. Mesela Daçkalı bir ağabeyin çok iyi bir futbolcudur ya da bir ablan çok güzel şarkı söylüyordur, heves edersiniz ve onları rol model olarak alırsınız, kendi yeteneğinizi keşfedersiniz. Kısaca ne yapabileceğinizi ve ötesini örnekleyerek gösterirler sana. Arkadaşın olan kardeşlerine gelince, onlar bütün farklılıklarıyla seni çok yönlü yapar, onlara karşı hoşgörülü olmayı öğrenirsin. Daçka’da arkadaş koca bir kültürdür. Hüznünü, sevincini seninle paylaşır, başarınla gurur duyar ve yanında her zaman bir el olurlar. Daçka’da kardeşlik zamanla eve daha az gitmek istemenin, gidince de hep okuldaki arkadaşlarını özlemenin sebebidir.”
Daha sonra Darüşşafaka’nın yeni 5. sınıf öğrencileri, önceki okullarındaki öğretmenlerine yazdıkları mektuplardan bölümler okudu.
Hüseyin Gelis: "Ülkemizin geleceği, sizlerle daha da aydınlık olacak"
Darüşşafakalı öğrencilere yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersini, Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı & CEO’su ve Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Hüseyin Gelis verdi.
Darüşşafaka ile Siemens’in ilişkisinin 1906 yılında Siemens’in Berlin’deki merkezine telgraf eğitimi için gönderilen Darüşşafaka mezunu Mehmet Sabri Efendi’ye kadar uzandığına dikkat çeken Gelis, “Mehmet Sabri Efendi, bu okulda mükemmel bir eğitim aldı. Tıpkı sizlerin alıyor olduğu gibi… Darüşşafaka’da verilen eğitim o kadar iyiydi ki, mezunlar Telgraf Bakanlığı’nda işe alınıyordu. Osmanlı Devleti, başarılı gençleri yurt dışında staja gönderiyordu. Mehmet Sabri Efendi’nin de Almanya’ya, Siemens’e staja gönderilmesine karar verildi. Eğitiminden sonra Türkiye‘ ye döndü ve Posta/Telgraf Genel Müdürü olarak görev yaptı. Milletvekili seçildi. Tarım Bakanı olarak görev yaptı. Bir dönem Fenerbahçe Spor Kulübü’nün de başkanıydı” dedikten sonra öğrencilere şöyle seslendi: “Mehmet Sabri Efendi’nin hikayesini unutmayın. Tıpkı onun gibi ve bu okulun yetiştirdiği binlerce genç gibi, siz de bu ülkenin geleceğinde rol oynayacak, mutlu ve başarılı bireyler, iyi insanlar olacaksınız. Siz, yeniliğin ülkemizdeki temsilcisi olacaksınız.” Mehmet Sabri Bey (Mehmet Sabri Toprak) hakkında daha fazla bilgi okumak için lütfen tıklayınız.
Öğrencilere sürekli yeniliğin peşinde koşmalarını öğütleyen Gelis, “Darüşşafaka her zaman bilime, yeniliğe, teknolojiye önem veren bir kurum oldu. Teknolojiyi bilmek, kullanmak, geliştirmek gerekiyor. Ben Türkiye’nin bu konuda büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Yeni teknolojiler geliştirmeye de odaklanmalısınız. Darüşşafaka size kendinizi geliştirme fırsatı veren bir okul. Araştırma ve Geliştirme yapabileceğiniz ortamı sağlayarak, geleceğin inovasyonlarına imza atacak bireyler yetiştiriyor. Hayal kurun. Hayalin gerçekleşmesi için çaba gösterin. Çünkü başarı, hayallerinin peşinden koşanlara gelir. Hayallerinizi paylaşın, geliştirin ve onları gerçekleştirmek için çalışın. Çok çalışın. Üretin. Sorgulamaktan korkmayın. Araştırın. Daha iyisini yapmak için uğraşın. Bütün bu süreçte odak noktanız insan olsun. Çünkü insanlığın faydasına olmayan hiçbir şey, gerçek anlamda değerli değildir. İnanıyorum ki; her biriniz devlet yönetiminde, sanatta, sporda, bilimde ya da Siemens gibi dünya devi şirketlerde önemli görevler üstlenecek, Türkiye’nin ve insanlığın iyiliği için çalışacaksınız. Ülkemizin geleceği, sizlerle daha da aydınlık olacak. Bugün, o başarılara giden yolun “yeni adımı” olsun. Bu yıl ve gelecekteki tüm yıllarda yolunuz açık olsun” diye seslendi.
Hüseyin Gelis’e Ayşe Görey, Nimet Atabek ve Hakan Tahiroğlu tarafından bir teşekkür sertifikası verildi.
Daha sonra 5. sınıflar korosu, şarkılar söyledi ve Darüşşafaka Marşı’nı okudu.
2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Töreni şu sözlerin ardından sona erdi: “Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Devrimleriyle bize armağan ettiği çağdaşlaşma, aydınlanma, özgürleşme atılımlarının hedefe ulaşması için iyi dersler Darüşşafaka!”